Çekişmeli Boşanma

Çekişmeli Boşanma Davası

Hukukumuzda boşanma davaları anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları olarak ayrılmaktadır. Anlaşmalı boşanmaya ilişkin makalemizi buradan okuyabilirsiniz.

Çekişmeli Boşanma Nedir?

Çekişmeli boşanma, anlaşmalı boşanmanın aksine taraflardan birinin boşanmak istemesi, diğerinin boşanmak istememesi durumunda ortaya çıkan, ya da boşanma durumunda kusur yönünden tarafların anlaşamamaları nedeniyle hakim tarafından karar verilmesi isteyen kişilerin açmış olduğu dava türüdür.

Çekişmeli Boşanma Davasında Görevli Mahkeme

Bu davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Ancak aile mahkemelerinin bulunmadığı bölgelerde bu görev Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından Aile Mahkemesi sıfatıyla yerine getirilmektedir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme

Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Tedbir Nafakası

Boşanma davası açılırken, kişilerin hayatlarını sürdürmekte ihtiyaç duyacağı maddi imkanları kaybettiği gözetilerek öncelikle dava süresince tedbir nafakası talep edilmelidir. Bu nafaka tutarı kişilerin mali ve sosyal durumlarına göre belirlenmektedir. Bu nedenle kişiye göre rakamlar değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte reşit olmayan müşterek çocuk var ise bunun da giderleri gözetilerek nafaka talep edilmelidir.

Yoksulluk Nafakası

Evliliğin sona ermesi nedeniyle ekonomik olarak yoksulluğa düşecek tarafa, dava süresince tedbir nafakası olarak verilen tutar, dava bitiminden itibaren yoksulluk nafakasına dönüşmesi mahkemeden talep edilmelidir. Bu husus bazı durumlarda değişkenlik göstermekte olup, sürece ilişkin detaylı analiz yapılması gerekmektedir. Bu değişiklikleri avukatınızla değerlendirmeniz gerekmektedir.

İştirak Nafakası

Reşit olmayan müşterek çocuk için verilen nafaka iştirak nafakasına dönüşecektir.

Boşanma Sebepleri

Genel boşanma sebepleri: Örneğin, geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı nedeniyle tartışma, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi sınırsız sayıda neden genel boşanma nedenleri olarak kabul edilir.

Özel boşanma sebepleri: Kanunda sınırlı sayıda sayılmış olan özel boşanma sebeplerine dayanan boşanma davaları şunlardır:

Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası (TMK m. 161) ,

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış nedenleri ile boşanma davası (TMK m. 162),

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme sebepleri ile boşanma davası (TMK m. 163),

Terk Sebebiyle boşanma davası (TMK m. 164),

Akıl Hastalığı sebebiyle boşanma davası (TMK m. 165).

Özel boşanma sebepleri ile genel boşanma sebepleri farklı hukuki sonuçlar doğurur. Bir evlilikte özel boşanma sebepleri varsa, davacı, karşı tarafın kusurlu olup olmadığını ispatlamak zorunda değildir, yalnızca özel bir boşanma sebebi olduğunu ispatlaması yeterlidir. Halbuki genel boşanma sebepleri varsa boşanma kararı verilebilmesi için hem davacı hem de davalı birbirinin kusurunu ispatlamak zorundadır.

Boşanma Davasında Avukatın Rolü

Her şeyden önce boşanma davasında hukuk muhakemeleri kanunu hükümleri uygulanmaktadır. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’da olayın esasında uygulanacaktır. Bu kanunlara buradan ulaşabilirsiniz. Basitçe anlatmak gerekirse evlilik içinde yaşadığınız olaylar medeni kanunda karşılık bulur. Bu olayları mahkemeye anlatmak ise hukuk muhakemeleri çerçevesinde gerçekleşir.

Bireysel olarak açılan davalardaki en büyük sorun usul hukukunun bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Avukatın rolü ise en bariz şekilde bu kısımda çıkar. Zira avukat hem usul hukukunu hem de diğer kanun hükümlerini bilir ve olaya özgü bir strateji belirleyerek amaca ulaşmanızı sağlar.

En iyi Boşanma Avukatı Kimdir

En iyi boşanma avukatı, müvekkilden detaylarıyla aldığı bilgileri, temellendirerek etkin bir biçimde mahkemeye sunan ve her aşamada dosyasını takip ederek belirlediği strateji kapsamında dosyayı yönlendiren avukattır. Usul hukukunda çok fazla süre yer almakta olup, bu süreleri kaçırmamak için özellikle takip edilmesi gerekir. Yine basitçe izah etmek gerekirse, sizin konuşmanız için 5 dakikalık süre ayırılmış ve siz 6. dakikada konuşmaya başladığınızda kimse sizi dinlemeyecektir. Süresinde söylenmeyen sözlerin mahkemeler nezdinde karşılığı yoktur.